İspanya’da sol Podemos Partisi, yeni kurulan azınlık sol koalisyon hükümetinde kendilerine bakanlık verilmemesinin sebeplerinden birinin İsrail karşıtlığının hükümet içinde istenmemesi olduğunu ileri sürdü.
İspanya’da Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) lideri Başbakan Pedro Sanchez tarafından bugün açıklanan yeni hükümet kabinesindeki 22 bakandan 17’si PSOE, 5’i de sol partilerin ittifakı Sumar’dan oldu.
Ocak 2020’de koalisyon hükümeti ortağı olan ancak parti için çekişmelerden dolayı güç kaybederek yerini sol partilerin ittifakı Sumar’a bırakan Podemos Partisi yeni hükümette bakanlık almadı.
Geçmiş hükümette Sosyal Haklar ve 2030 Ajandası Bakanı olan Podemos lideri Ione Belarra ile Eşitlik Bakanı İrene Montero yeni kabinede yer almadı.
Podemos Sözcüsü Pablo Fernandez, düzenlediği basın toplantısında, “Pedro Sanchez ve Yolanda Diaz (Sumar lideri, Başbakan Yardımcısı ve Çalışma Bakanı) Podemos’u hükümetin dışında tuttular. Çünkü Bakanlar Kurulu’nda kimsenin, soykırım suçlusu olan (Binyamin) Netahyahu’nun tutuklanması, Avrupa Birliği (AB) dönem başkanı İspanya’nın İsrail’in Filistin’deki soykırımını durdurmak için daha fazla şey yapması ve İsrail ile diplomatik ilişkileri kesmesi gerektiğini söylemesini istemediler.” ifadelerini kullandı.
Fernandez, yeni kabinede yer almamaları için “Büyük bir hata. İspanya için çok kötü bir haber.” yorumunu yaptı.???????
Özellikle Podemos lideri İone Belarra, son haftalarda İsrail’e karşı en sert ifadeleri olan İspanyol bakan olarak öne çıkmıştı.
Belarra, son olarak geçen hafta sonu katıldığı Filistin’e destek gösterisinde, “Gazze’deki planlı soykırıma son vermek için İsrail’e baskıların devam etmesi gerektiğini, İsrail’in Filistin halkını yok etmeyi bırakması için İspanya ve Avrupa hükümetlerinin çok acil önlemler almasını, İspanya’da yeni hükümetin İsrail ile diplomatik ilişkileri kesmesini ve Netanyahu’nun Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) yargılanması için Güney Afrika liderliğindeki ülkeler koalisyonuna katılmasını” istemişti.
İspanya Başbakanı Sanchez, şimdiye kadarki açıklamalarında Hamas’ın saldırısını kınayıp bunun hiçbir şekilde Gazze’de yaşananlara bir gerekçe olamayacağını belirtip, Filistin devletinin tanınması için çalışacaklarını söylese de, Podemos’un taleplerine karşı sessiz kalmayı tercih etmişti.